Bisiklet İzlemek 2


Bisiklet İzlemek 2

Geçen yazıda bisiklet filmlerini tanıtmaya başlamıştık. Bu hafta bisiklet dostlarından gelen katkılarla bunu sürdürüyoruz.

The Amateur  (El Amateur):

                                            

1999 yapımı Arjantin filmi, en uzun süre bisiklete binme rekorunu kırarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye çalışan bir gencin öyküsünü anlatıyor. Dili İspanyolca.

The Triplets of Belleville (Les Triplettes de Belleville):



Sylvain Chomet tarafında yönetilen 2003 yılı yapımı komedi-animasyon türü film bir Fransız, İngiliz, Belçika ve Kanada ortak ürünü. Fransız mafyası tarafından kaçırılan Tour de France bisikletiçisi torununu kurtarmaya çalışan bir büyükannenin öyküsünü harika müzikler eşliğinde eğlenceli bir biçimde anlatan film en iyi animasyon filmi ve en iyi özgün şarkı dallarında Akademi Ödülleri'ne aday gösterilmiş ve 2003 Cannes Film Festivali'nde yarışma dışı sahne almış.



The Flying Scotsman:

                                                 

Douglas Mackinnon tarafından yönetilen, 2006 yılı İngiliz yapımı filmde İskoçyalı amatör bisikletçi Graeme Obree'nin sorunlarla dolu yaşamöyküsü, tasarımını kendisinin yaptığı bir bisikletle dünya bir saatlik mesafe rekorunu kırması, ünvanını bir hafta içersinde kaybetmesi, yaşadığı büyük bunalım ve intihar eşiğine gelmesi sonrası yeniden rekora tutunması odağında anlatılıyor.

Premium Rush:



2012 yılı yapımı ve David Koepp tarafından yönetilen film, New York'ta bisikletle kargo taşımacılığı yapan bir gencin tehlikeli ilişkiler arasında geçen serüvenini, hareketli bisiklet sahneleriyle izleyiciye aktarıyor. Filmde kahramanımızın kullandığı "fixie" tarzı bisiklet, özellikle  bisiklet meraklısı izleyici için sahneleri daha da heyecanlı hale getiriyor. Pedalı öne çevirdiğinizde ileri, arkaya çevirdiğinizde geri giden, pedalın aynı zamanda fren gibi kullanılabilmesiyle ayrıca fren sistemine gerek duymayan bu tür bisikletlerin dünya çapında seveni, meraklısı çok.

Şimdi biraz da bisiklet konusundaki belgesellere bir göz atalım.



A Sunday in Hell:

111 dakikalık, 1977 yılı Danimarka yapımı belgeseli Jorgen Leth yönetmiş. "Bahar Klasikleri"nin belki de en zorlu yarışı olan Paris-Roubaix'yi bisikletçilerden takım direktörlerine, izleyicilerden teknik ekip elemanlarına, basın mensuplarından organizatörlere kadar yarışın içindeki çok çeşitli kişinin birbirinden farklı bakış açısından yansıtan film, özellikle yarışın ilerleyen bölümlerindeki parke taşlı yollarda can yakıcı kazalar, lastik patlakları ve mekanik arızalarla boğuşan, bazen toza, bazen çamura bulanmış ama her zaman yorgunluk ve sakatlıktan bitap düşmüş bisikletçilerin müthiş kapışmasını anlatıyor. Eddy Merckx gibi bir bisiklet efsanesinin de yarışmacıları arasında olduğu 1976 Paris-Roubaix, tek günlük turlar bağlamında profesyonel bisikletçilerin cehenneme en çok yaklaştığı gün olma ünvanını gerçekten hak ediyor mu sorusunun yanıtını bu filmi izleyerek bulabilirsiniz.

Road to Paris:

Bilmem bütün olan bitenlerden sonra Lance Armstrong'la ilgili bir belgesel izlemek ister misiniz ama bir bakış açısına göre hemen hemen herkesin dopingli olduğu bir grubun birincisinin, bisiklet dünyasında en az kendisi kadar tanınan baş yardımcısı George Hincapie ile birlikte bir Fransa bisiklet turuna nasıl hazırlandığını yine de merak edecek olursanız 2001 yılı yapımı, 52 dakikalık bu filmi görün derim.

Höllentour (Hell on Wheels):


                             

Pepe Danquart tarafından yönetilen 2004 yılı yapımı Alman filmi, Fransa Bisiklet Turu'nun 100. yaşını kutladığı 2003 yılındaki turu, ünlü Alman takımı Team Telekom ve sporcusu Erik Zabel'i merkez alarak anlatıyor.

Klunkerz: A Film About Mountain Bikes:

Senaryo yazarlığı, yönetmenliği ve yapımcılığını William Savage'ın üstlendiği, 83 dakikalık 2006 yılı Amerikan yapımı film, dağ bisikletinin henüz dağ bisikleti adını almadığı 1960ların sonu ve 70lerin başında bir grup maceraperest, hippi, sporcu, doğasever ve girişimcinin, eski bisikletlerini hurda parçalarla modifiye ederek Kuzey California'nın dağlarında kafa-göz dağıtma pahasına off-road sürüşe çıkmalarını ve böyle başlayan çılgınlığın ilerde bir yandan milyar dolarlık bir ekonomik sektöre, diğer yandan olimpiyat sporu olarak kabul edilme sürecine dönüşünü etkileyici bir dille anlatıyor. Bisikletlerini o dönem 'Clunkers', 'Bombers', 'Balloneers', 'Beaters' gibi adlarla anan bu insanların şimdilerde dünyanın en popüler sporları arasında yer alan dağ bisikletinin doğuşuna nasıl öncülük ettiklerini görmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir belgesel.

Pedaling to Freedom:

Dünyanın en yoksul yerlerinden birisi olarak gösterilen Hindistan'ın Tamil, Nadu bölgesindeki Pudukkottai'de, 1993 yılında bir grup gönüllüyle başlayan ve çok kısa bir sürede yüzbini aşkın kadının bisiklete binmeyi öğrenmesiyle harekete geçirilen enerjinin, 230.000 insanın okuma-yazma öğrenerek ekonomik ve sosyo-kültürel varoluşlarını olumlu yönde nasıl değiştirebildiğini anlatan 2007 yılı yapımı 28 dakikalık Hint belgeseli, bisikletin kimileri için bireysel ve toplumsal bir hayatta kalma aracına nasıl dönüşebildiğini son derece etkileyici bir biçimde anlatıyor.

The Road Uphill:

                                                 

Yazımını ve yönetmenliğini Jean-Luis Schuller'in üstlendiği 2011 yılı Lüksemburg yapımı belgesel, sözü edilen ülkenin büyük umutlar bağlanan takımı Leopard Trek ve onu oluşturan ünlü sporcular Schleck kardeşler, Jens Voigt ve takım arkadaşlarının, o yılın Fransa Bisiklet Turu'nu kazanmak için yaptıkları fiziksel ve psikolojik hazırlıkları konu ediniyor.

Bisiklet sürmek kadar olmasa da bisiklet izlemek de çok keyifli. Artık sözü edilen filmleri ve bu listede olmayan diğerlerini bulmak, getirtmek, indirmek, izlemek sizden deyip bir "fixie" ile veda edelim bu hafta. Keyifli seyirler, coşkulu pedallar.


                             





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meril Çiğdem Durmuş Anısına

Eurovelo 15: Ren Nehri Bisiklet Turu

NEDEN BİSİKLET?