Gökova Turu ve Bisikletin Başkenti

Gökova Turu 2013


Muğla Bisiklet Derneği tarafından düzenlenen ve bu yıl yedinci yılını kutlayan Gökova Bisiklet Turu 19-23 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirildi. Genellikle Mayıs ayı ortalarında koşulan tur, okulların kapanmasıyla ailelerin çocuklarıyla birlikte daha rahat katılabilecekleri düşünülerek bu yıl Haziran ayına alınmıştı. Ancak yer yer güneşte 45 dereceyi bulan sıcaklık Türkiye'nin dört bir yanından gelen katılımcıları oldukça zorladı. Toplamda yaklaşık 200, Ankara'dan da 20'yi aşkın bisikletçinin katıldığı tur Muğla'dan başlarken, katılımcılar  Gezi direnişine destek veren Muğlalıların kent merkezinde, Öğretmen Evi yanında kurdukları çadırları ve direniş meydanını ziyaret ederek desteklerini ve dayanışma duygularını paylaştılar.

19 Haziran sabahı kahvaltı sonrası yapılan toplantının ardından Muğla'dan hareket eden bisikletçilerin ilk durağı, kişi başına iki bisiklet düştüğü söylenen ve "bisikletin başkenti" olarak anılan Ula ilçesiydi. Belediyenin organizasyonuyla düzenlenen gösteriler ve katkılarıyla verilen öğle yemeğinden sonra Sakar geçidi üzerinden Akyaka'ya inen grup Azmak Suyu kenarında ilk gecesini geçirmek üzere kamp kurdu.


Turun ikinci günü sağ taraflarına çam ormanlarıyla kaplı tepeleri, sol taraflarına muhteşem renkleriyle Gökova Körfezi'nin kuzey kıyılarını alan bisikletçiler öğle yemeği molası için Akbük Koyu'na ulaştıklarında denizin cazibesi o denli güçlüydü ki serin suları terk edip kendilerini bekleyen zorlu rampalara pedal basmak pek de kolay olmadı onlar için. Gökçebel, Pınaraltı, Kultak, Alatepe, Yalı üzerinden Keramos'a yani Ören'e ulaşan grup denizin kucağında, belediyenin kendilerine ayırdığı bir parkta kampını kurdu. Akşam yemeğinden sonra kumsala atılan masaların çevresinde toplanan bisikletçiler, dalgaların sesini sohbetlerine, yıldızların fısıltılarını düşlerine konuk edip  uykuya çekildiler.


Ertesi sabah çadırlar toplanıp kamyona yüklendikten, kahvaltıyla birlikte diğer hazırlıklar bitirildikten sonra turun en uzun parkuru olan Bodrum'a doğru yola çıkıldı. Yine muhteşem manzaralar eşliğinde yol alan katılımcılar, bu güzelliklerin bağrına bir hançer gibi saplanmış Kemerköy Termik Santrali'nin kömür karası yerleşkesini ve ucube bacasını çabucak geçip meşhur Çökertme'ye, oradan turun belki de en zorlu rampalarını barındıran Mazıköy üzerinden Mumcular'a ulaştılar.  Mumcular'da yenilen öğle yemeğinin ardından inişli-çıkışlı, orman içi, köy yollarından önce Kızılağaç'a, oradan da Halikarnas'tan geçip Gümbet'e gelen grup, burada üçüncü gece için kamp atarken zorlu bir etabı tamamlamanın mutluluğuyla yorgunluğu aklına bile getirmiyordu.


Dördüncü günün sabahı çadırlar toplanıp kamyona yerleştirildi. Gümbet'ten Bodrum limanına pedal basıldı. Feribot beklenirken kumrulu kahvaltılar yapıldı. Turun en rahat etabı Bodrum-Datça arasıydı, çünkü bir buçuk saatlik feribot yolculuğu boyunca katılımcılar bol bol güneşlenip dinlenme fırsatı buldular. Datça Körmen limanına bisikletler indirildikten sonra pedallar eski Datça'ya döndü. Asırlık çınarların altında kurulmuş kahvelerde serinleyen bisikletçiler Can babanın evine uğrayıp yönlerini doğuya, Marmaris'e çevirdiler. Emecik, Karaincir'de alınan öğle yemeğinden sonra Datça-Marmaris arasındaki zorlu rampaları birer birer deviren grup Balıkaşıran'ı aşarak son gecelerini geçirmek üzere Hisarönü, Çubucak orman kampına çadırlarını kurdular.
Turun beşinci ve son günü çadırlar son kez toplandı. Pedallar Asparan üzerinden İçmeler'e döndü. İçmeler'deki öğle yemeğinden sonra sahil yolu üzerinden Marmaris'e ulaşan bisikletçiler Türkiye'nin dört bir yanına dağılmak üzere birbirleriyle vedalaşırken gittikleri yerlere dostluk, dayanışma, birlikte pedallamanın hazzı ve doyumsuz anıları da beraberlerinde götürüyorlardı.

Fransa Bisiklet Turu




Bu yıl 100. yaşını kutlayan Fransa Bisiklet Turu 29 Haziran'da Korsika'da başladı. İlk üç etabı Korsika'da koşulan tur sayesinde Fransa'nın güneydoğusunda yer alan bu Akdeniz adasının coğrafi özelliklerini ve doğal güzelliklerini öğrenme fırsatı bulduk. Bir çok spor dalı açısından olduğu kadar bisiklet için de son derece cazip ve uygun rotalar ve olanaklar içeren bu adayı Türkiye'den o taraflara gitmeye niyeti olan bisiklet severlerin dikkatine bir de buradan sunmak istedik. Tura gelince, dünyanın belki de en çok ilgi çeken bu en büyük bisiklet organizasyonunu Eurosport ekranlarından, anlatıcı ve yorumcu arkadaşların son derece bilgilendirici ve keyifli sohbetleri eşliğinde izlemenizi öneririz. Zamana karşı, sprint ve tırmanış etaplarıyla büyük heyecan yaratan "Tour de France", geçmişte olduğu gibi günümüzde de bisiklete yeni sevdalılar katmanın bir numaralı aracı olmaya devam ediyor.


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere keyifli pedallar.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meril Çiğdem Durmuş Anısına

Eurovelo 15: Ren Nehri Bisiklet Turu

NEDEN BİSİKLET?