Toplumsal Yaşam ve Bisiklet



Yaşadığımız toprakların bireysel ve toplumsal dokusunda, hayatımızı yönlendirmek adına öngörü, analiz ve planlamaya pek yer yok ne yazık ki. Batının yüzyıllarca önce yaşadığı köyden kente göç olgusu bizde yirminci yüzyılın ortalarından itibaren hızlanmaya başladığında, önümüzde örnekler olmasına rağmen bunu öngörmek, irdelemek ve yönetmek açısından elle tutulur bir planlama yap(a)mamıştık. Sonuçları ağır oldu ve olmaya da devam ediyor. Benzer bir süreci 80'li yıllarda para toplama piyasasını serbestleştirip gerekli kuralları koymayarak yaşamış, elini sallayanın banker olduğu bir ortamda bireylerin, ailelerin, yaşamların çöküşüne tanık olmuştuk. Eğitimimiz yıllardır yap-boz tahtasına, çocuklarımız zavallı denek-kurbanlara dönüştürüldü. Dünyanın en pahalı akaryakıtını tüketmek zorunda bırakılan Türkiye paradoksal biçimde bir motorlu taşıt cehennemi olmaya doğru hızla yol alırken, yetersiz fiziki koşullar, altyapı, eğitim ve bilinç eksikliği yüzünden dünyanın en çok trafik kazası yaşanan, bununla ilgili ürkütücü ölüm, yaralanma, maddi kayıp istatistiklerine sahip ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Değiştirilmesi ve dönüştürülmesi son derece güç görünen böylesi bir ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel ortamda, son yıllarda artan bisiklet kullanımının trafiği rahatlatan, dışa bağımlı akaryakıt tüketimini azaltan, hava ve gürültü kirliliği sorunlarının çözümüne katkıda bulunan olumlu yönlerinin öne çıkması gerekirken, son zamanlarda ne yazık ki acı veren kaza, ölüm ve yaralanma olaylarıyla gündem belirleniyor. Bunun en büyük nedeni yukarda sözünü ettiğimiz, sorunları önceden saptayabilme ve yönetebilme konusundaki bireysel ve toplumsal eksikliklerimiz.


Bisiklete Binmek Cesaret İster (mi)?
Bisikletin ulaşım, spor, eğlence, sosyalleşme alanlarında giderek artan yoğunlukta kullanımı bir yandan sektöre ekonomik açıdan büyük bir canlılık ve ivme kazandırırken, öte yandan kent içi ve kentler arası yollardaki altyapının yetersizliği, bisiklet kullanımı konusundaki toplumsal bilinçsizlik, varolan kuralları uygulayabilme sorunları, eğitim eksiklikleri gibi nedenlerle bisiklete binmek Türkiye'de neredeyse cesaret gösterisi yapmakla özdeş hale geldi. Gün geçmiyor ki herhangi bir kentten, bisiklete binerken motorlu araç çarpması sonucu genç-yaşlı-kadın-erkek-çocuk demeden hayatını kaybeden, yaralanan, sakat kalan, psikolojik travmalar yaşayan insanların haberleri gelmesin.

Ne Yapmalı?
Peki bu olumsuz tabloyu tersine çevirmek, bisikleti, adının çağrıştırdığı tüm olumlu değerlerle bireysel ve toplumsal yaşama katabilmek için neler yapılabilir? Öncelikle Türkiye çapında ve yerel yönetimler ölçeğinde bisiklet kullanımına ilişkin sayısal veriler yapılacak bilimsel bir çalışmayla ortaya konmalı. Her yıl kaç bisiklet satılıyor ve trafiğe çıkıyor; kaç kişi, ne amaçla, hangi sıklıkta, daha çok nerelerde bisiklete biniyor; karşılaştıkları sorunlar neler; trafikle ilgili yasa ve düzenlemelerde bisikletin konumu ne; yeni ne gibi düzenlemeler yapılabilir; bisiklet kullanmayan ve genellikle her gün araçlarıyla trafiğe çıkan sürücülerin trafikte bisiklete bakışları nasıl; gördükleri sorunlar, çözüm önerileri ne; bisikletin eğitimdeki yeri ne; araç sürücüleri bisiklet konusunda ne kadar bilinçli; Türkiye'nin hangi kentlerinde ya da kentler arası yollarda standartlara uygun bisiklet yolları var, bunların uzunluğu ve nüfusa oranları ne; kent içi ve kentler arası yollarda bisikletle ilgili uyarı işaretleri var mı, yeterli mi vb. konular kısa sürede araştırılmalı. Elde edilen veriler ışığında ilgili resmi kuruluşlar, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri kısa, orta ve uzun vadede yapılabilecekler üzerinde anlaşmaya varıp bir an önce çalışmaya başlamalı.  


Seçimler ve Bisiklet
Bunlara paralel olarak, bisiklet ve çevre ile ilgili sivil toplum örgütleri ve sektör temsilcileri gerek kentler, gerekse ülke çapında işbirliği yaparak, önümüzdeki yıl Mart ayında gerçekleştirilecek yerel seçimlerde, bisikletten, çevreden, insandan yana politikalar uygulamayı, gerekli altyapı çalışmalarını gerçekleştirmeyi, hukuki düzenlemeler yapmayı kabul eden ve programına alan kişi ve partileri desteklemeyi gündemlerine almalı.

Bu konudaki görüş ve önerilerinizi duyurmak isterseniz bu köşe sesiniz olacaktır. Korkusuz, kazasız, keyifli pedallar.  









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meril Çiğdem Durmuş Anısına

Eurovelo 15: Ren Nehri Bisiklet Turu

NEDEN BİSİKLET?